Merhaba!
Hi!
Ben yurt dışına çıkalı neredeyse altı ay olmuştu ve arkadaşlarımdan birini ziyaret etmek için Heidelberg'e gitmeye karar verdim çünkü biliyorsunuz ki altı ayda bir bu ülkeden gitmezsem rahat edemiyorum.
It had been almost six months since I went abroad so I decided to go to Heidelberg to visit one of my friends because you know, I feel uneasy if I do not leave this country once every six months.
14 Mart'ta Atatürk Havaalanı'ndan Frankfurt Havaalanı'na Turkish Airlines ile uçtum. Biletim çok uygundu ve bu bir haftalık seyahat de bana çok pahalıya patlamayacaktı çünkü hem arkadaşımda kalacaktım hem de gittiğim yer ucuz bir şehirdi.
I flew from Ataturk Airport to Frankfurt Airport on the 14th of March with Turkish Airlines. The price of my ticket was convenient and this one week vacation would not cost me a lot since I would stay at my friend's home and the town I was going to was not expensive.
Frankfurt Havaalına'na indim ve P36'ya yürüdüm çünkü otobüs durakları oradaydı. İki çeşit otobüs vardı: biri sizi Frankfurt içerisinde gezdiriyor, biri de dışında. FlixBus aldım 6 euro'ya çünkü aynı yolculuk trenle 26 euro tutuyordu ve o kadar para vermeye gerek görmedim. Siz de aynısını yapabilirsiniz bence. Otobüs için bir saat beklemek zorunda kaldım erken gittiğim için ve sonrasında Heidelberg'e yolculuğum başladı.
I landed on Frankfurt Airport and walked to P36 where there were bus stops. There are two types of buses: the one that is used within Frankfurt and the one that takes you outside of the city. I was supposed to get on FlixBus and I bought it for 6 euros. You should also do the same thing since trains cost 26 euros for the same journey. I waited an hour because I arrived there early and then my trip to Heidelberg began.
Bütün yolculuk bir saatti ve sizi temin ederim ki inanılmaz tatlı bir kasaba. Üniversitesi ve kalesi ile meşhur. En eski şarap varilini bu kalede ziyaret edebilirsiniz. Eski Köprü, Marktplatz, Church of the Holy Ghost ve Öğrenci Hapishanesi gezmeniz gereken diğer yerlerden. Küçük şirin sokaklarda gezmeyi de unutmayın.
The whole trip was only an hour and I can assure you that it was a lovely town. It is famous for its university and the castle. You can visit the oldest wine barrel in that castle. You should also visit the Old Bridge, Marktplatz, Church of the Holy Ghost, Student Jail and all the small lovely streets.
Daha sonra günübirlik Mannheim'a gidip geldik. Oraya gitmemizin en büyük sebebi Primark olmasaydı ancak gittiğimizde çok güzel bir Meksika restoranına da uğradık. Yolunuz düşerse siz de Azteca Mexicana'ya bir gidin derim.
Then we went to Mannheim for one day. The biggest reason why we went there was of course Primark but we also had our lunch at a Mexican restaurant named Azteca Mexicana. If you ever go there, I'd recommend you to try it.
Kısa ama bir o kadar da güzel vakit geçirdim. Bir sonraki rotam nereye olur ve ne zaman nereye giderim bilmiyorum ama şimdiden çok heyecanlıyım.
I had a short yet an amazing vacation. I do not know where I will go next or when it wil happen but I'm already excited.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!
Stay tuned for the upcoming post!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder