19 Eylül 2018 Çarşamba

Danimarka - İsveç - Hollanda - Fransa Seyahati 2018 Part 2 (Denmark - Sweden - Netherlands - France Travel Diaries 2018 Part 2

Ve kaldığımız yerden devam ediyoruz!

And we continue from where we left off!

Kopenhag'a gelen herkes mutlaka İsveç'te Malmö'ye de gidiyorlar, sen de gitmelisin diyen bir arkadaşımın tavsiyesiyle öyle yaptım. Günübirlik güzel bir değişiklik oldu benim için. Zaten Malmö eskiden Danimarka'ya bağlıymış. O yüzden aslında çok yakın. Trenle oldukça kısa sürede Malmö'ye geçtik. Gidiş geliş toplam olarak 20 euro'ya yakın bir miktar tutmuştu.

People who come to Copenhagen, usually visit Sweden-Malmö as well and my friend suggested this, so I did. It was a great daily trip for me. Malmö used to belong to Denmark, so it is really  close. We went to Malmö by train shortly. The return ticket cost around 20 euros.



Malmö için gerçekten bir gün yeterli. Hatta eğer kale, park vs. içine girip gezmeyecekseniz yarım gün de yeterli olacaktır. Gezdiğim yerler: Gustav Adolfs Meydanı, Stortorget, Radhaus, Malmöhus Slott, Sankt Petri Kyrka, Möllevangstorget ve Turning Torso. Hepsi de dediğim gibi yarım güne sığan yerler, o yüzden rahatça gezebilirsiniz :)

Spending only a day in Malmö is enough and if you don't plan on entering the casle or visiting the parks, half day is more than enough. The places I've been to: Gustav Adolfs Square, Stortorget, Radhaus, Malmöhus Slott, Sankt Petri Kyrka, Möllevangstorget and Turning Torso. As I said, you can visit them all in half day, so no worries :)



Şehir çok sessiz, sakin. Yaş ortalaması olarak da daha çok yaşlı insanlar gördüm. Sanırım biraz kafa dinlemelik bir yer. O açıdan beni çok sarmadı diyebilirim. Küçük şirin kafelerin olduğu meydanlar daha çok ilgimi çekti. Bir de Kopenhag'a kıyasla daha ucuz buldum. Sanırım bunun sebebi dediğim gibi küçük bir yer olması. Küçük olmasına rağmen biraz yorulabilirsiniz sizi uyarayım çünkü yollar girintili çıkıntılı. Arnavut kaldırımı tabirinin birebir karşılığı burada. Özellikle valizle ya da ağır çantayla gezecekseniz daha da yorulmak garanti. Turning Torso çok uzakta kalıyor mesela. Ona yürürken de biraz acı çekebilirsiniz :)

The city is quiet and calm. The people are mostly elders. I think this city is more of a place to retreat. It didn't attract me. I was mostly interested in pretty little cafes around. I also found it cheaper as opposed to Copenhagen. I believe this is because it's a small place. Even though it is not big, you might get tired while wandering around because the roads are bumpy. It has cobblestone pavements. If you have especially luggage or if you are travelling with a heavy equipment, you'll surely become exhausted. Turning Torso, for instance, is a bit far. You might feel the pain while walking towards it :)



Otobüs kullanarak da gezebilirsiniz ancak otobüs içinde ödeme yapamıyorsunuz. Otobüse binmeden otobüs bileti almanız gerekiyor. Ben trenle geldiğim için zaten direkt olarak merkez istasyona gelmiştim. Orada bilet alma yerleri vardı ancak şehir merkezinde alınacak yer pek göremedim. Otobüse binme niyetiniz varsa bilet alma yeri görür görmez atlayın ve sonraya bırakmayın. Bulamayabilirsiniz.

You can wander around by bus but you can't pay inside. You have to get a ticket before you get on. Since I arrived by train, I arrived to the central station where you can easily get tickets. However, I didn't see any place that you can get the tickets in the city centre. Therefore, if you intend to use the bus, make sure you buy the tickets beforehand. You might not find them. 



Bir sonraki yazı Paris ile ilgili olacak. Paris'ten bahsederken Disneyland için ayrı bir yazı oluşturacağım. Onu daha çok detaylandıracağım.

The next post will be about Paris. While talking about it, I'll spare a whole other post on Disneyland. I'll give more details.

En güzel şey kesinlikle seyahat etmek!

Travelling is absolutely the best thing!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder