Justin Timberlake etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Justin Timberlake etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Mart 2017 Perşembe

89. Akademi Ödülleri (The 89th Academy Awards)

"And the Oscar goes to..."

Yine hepimizi heyecanlandıran bir geceydi bu ödül töreni bizler için. Jimmy Kimmel sunumuyla gerçekleşen tören tabii ki önce kırmızı halıdaki şıklık yarışıyla başladı. Filmlerle ve törenle ilgili yorumlarıma geçmeden önce beğendiğim kıyafetler hakkında biraz konuşmak istiyorum.

It was again an awards night that hyped us. The ceremony hosted by Jimmy Kimmel of course began with a style competition among the artists arriving to the red carpet. Before I move on to my comments about the films and the ceremony, I'd like to talk about the dresses I loved a bit.

Bu seneki kıyafetlerde genel olarak gümüş ve altın renkleri tercih edilmiş. Geçen seneyle kıyaslayınca bu seneki elbiseleri daha çok beğendiğimi söylemeliyim. Ancak after party'de tercih edilen kıyafetler kırmızı halıdaki kıyafetlerden kat kat daha güzeldi. Bunun böyle olmasını mı istediler yoksa tesadüf müydü bilmiyorum ama after party'de giydikleri kıyafetleri ödül töreninde giymelerini tercih ederdim.

This year they mainly chose to wear silver and gold dresses. Compared to the previous year, I should say that I liked this year's dresses more. However, the dresses they wore at the after party were much better than the ones at the ceremony. I don't know whether this was intentional or not but I'd prefer they wore the dresses they chose for the after party at the ceremony itself.



Hailee Steinfeld ile başlayabiliriz. 20 yaşındaki bu güzel aktrisin kıyafeti en sevdiğim markalardan biri olan Ralph&  Russo yapımı. Çiçek detayları ve tül çok yakışmış.

We can start with Hailee Steinfeld. The dress this 20 year old actress is wearing is made by Ralph & Russo which is one my favourites. Floral details and the tulle upon it looks quite nice.



Empire dizisini yeni izlemeye başlamış birisi olarak herkes gibi Taraji P. Henson'ı çok seviyorum. 46 yaşında olmasına rağmen asla yaşını göstermiyor ve Alberta Ferretti imzalı elbisesi çok yakışmış. Siyahın tüm asaletini kendisinde görebiliyoruz.

As a person who has recently began to watch Empire, I love Taraji P. Henson a lot. She doesn't show her age even though she is 46 and the Alberta Ferretti dress looks very good. We can see the elegance of black on her.



Bir başka siyah seçimi de Salma Hayek'ten geliyor. Elbisesi ise Alexander McQueen tasarımı.

Salma Hayek chooses to go with a black dress too. It is from Alexander McQueen.


Bahar renklerini taşımayı tercih eden Scarlett Johansson her ne kadar elbisenin bolluğu sebebiyle biraz kilolu görünse de güzelliğinden hiçbir şey kaybetmiyor.

Scarlett Johansson, who preferred to wear spring colours on her, seems a bit overweight due to the looseness of the dress but she still looks beautiful.


Geçen seneki filmi Room ile hepimizin favorisi olan Brie Larson tercihini siyah bir Oscar de la Renta elbiseden yana kullanmış. Kuyruğu farklı olsa daha çok sevebilirdim ama yine de elbisenin önden görüntüsü çok hoş.

Brie Larson, who is our favourite from the film Room, wore a black Oscar de la Renta dress. I would like the dress more if the tail were a bit different but still the front view is pretty.


Ve hepimizin favori çiftinden Chrissy Teigen da Zuhair Murad elbisesi giymiş. John Legend ile kıskanılacak bir ilişkide olan ve inanılmaz tatlı bir bebeği olan Chrissy Teigen verdiği kilolarını da böylelikle gözler önüne seriyor.

And Chrissy Teigen from our favourite couple wore a Zuhair Murad dress. Chrissy, who has an enviable relationship with John Legend and an incredibly cute baby, shows how much weight she lost with this dress.


Scream Queens'in başrollerinden ve Nerve filmi ile ilgi uyandıran Emma Roberts ise Armani'nin elbisesini tercih etmiş. Çok zarif görünmüyor mu sizce de?

Emma Roberts, who aroused interest with her latest movie Nerve and who is one of the leading actresses from Scream Queens, chose to wear a dress from Armani. Doesn't she look elegant?


Geçen yıl Birdman, bu yıl da La La Land ile ses getiren Emma Stone buğday teni ve kızıl saçlarıyla çok uyumlu bir şekilde gold elbise tercih etmiş. Elbiseyi çok detaylı ve göz yorucu bulsam da kendisine yakıştırdığını itiraf etmem gerek.

Emma Stone, who made an impact with Birdman last year, and with La La Land this year, preferred to wear a gold dress which suited her fair skin and red hair. Although I find the dress eye-straining and too much detailed, I should admit that it looks great on her.


Felicity Jones sade ve soluk renkli bir Dior elbise tercih etmiş. Elbisenin alt kısmı vücut yapısına göre çok bol olduğu için onu kilolu gösterse de elbisenin sadeliği kırmızı halıda çok güzel durmuş bence.

Felicity Jones chose a simple and a dull coloured dress by Dior. The bottom part of the dress makes her look a bit overweight since it is loose but still the simplicity of the dress looks good on the red carpet.


Kırmızı halıdaki bir başka güzel isimse Kate Hudson. Üstü taş detaylı elbisesi hem şık hem de abartı değil. Elbisesi de Atelier Versace'den.

Another beauty on the red carpet is Kate Hudson. Her Atelier Versace dress with diamonds is both stylish and it is not overdone.


Dümdüz bir siyah elbise olmasına rağmen Dior elbisesiyle oldukça şık görünen Kirsten Dunst, makyajı, saçı ve takılarıyla kırmız halıya yakışan isimlerden olmuş.

Kirsten Dunst was one of the names who looked good on the red carpet with her plain black Dior dress along with her make-up, hair and accessories.


Suicide Squad ile ses getiren Margot Robbie de bu yıl gold elbise tercih edenlerden. Çuval bile giyse yakışır denebilecek bu güzel oyuncumuz Tom Ford elbisesinin hakkını vermiş.

Margot Robbie who made an impact with her film Suicide Squad wore a gold dress like the others. Even a sack would look good on her, so she looks beautiful in that Tom Ford dress too.


Saoirse Ronan bana göre hafife alınan oyunculardan biri. Daha çok ilgi görmeli çünkü oyunculuk yetenekleri gerçekten harika. Tarzını hiç abartmadı ve hala o yolda devam ediyor. Bu sade ve payetli elbisesi Calvin Klein'dan.

Saoirse Ronan is one of the underrated actresses according to me. She should get much more attention because her acting skills are beyond good. She has never exaggerated her style and she still continues that way. Her modest and sequined dress is from Calvin Klein.


Son olarak Halle Berry'den bahsetmek istiyorum. Kıvırcık saçlarını hep sevdim ve Versace elbisesinde harika görünüyor. Üst kısım belki farklı olabilirdi çünkü siyah renk biraz rahatsız ediyor ancak yine de çok güzel.

Lastly, I want to talk about Halle Berry. I've always loved her curly hair and she look amazing in her Versace dress. The top part could be different maybe because the colour black kind of irritates but anyway she looks beautiful.






Geçen yıl Chris Rock'ın sunduğu ödül törenini çok sevememiştim, maalesef bu yıl da aynı şey oldu. Jimmy Kimmel güldürmeye çalışsa da ufak bir tebessümden ileri götüremedi beni yayın boyunca. Yukarıdan kurabiye ve donut indirdiler, Matt Damon ile atıştılar ve Trump'a tweetler attı. Fazla bir olay olmadı kısacası. Nerede o eski müzikaller, skeçler?

I didn't like the ceremony hosted by Chris Rock last year and I didn't like this year as well unfortunately. Even though Jimmy Kimmel tried really hard to make us laugh, he only managed to make me smile a bit once or twice during the whole ceremony. They dropped down cookies and doughnuts, Jimmy Kimmel had a quarrel with Matt Damon on purpose and he sent tweets to Trump. There wasn't anything much in brief. Where are those musicals, skits we've seen before?








Justin Timberlake'in "Can't Stop The Feeling" performansıyla başlayan gece John Legend ve Auili'i Cravalho'nun performanslarıyla devam etti. Şarkı söylenen kısımlar da olmasa resmen eğlenemeyecektik törende.

The ceremony began with Justin Timberlake's "Can't Stop The Feeling" performance and continued with John Legend and Auili'i Cravalho's performances. We wouldn't have been able to enjoy the ceremony if it hadn't been for these parts where they sang.




Fences filmiyle "En İyi Yardımcı Kadın" ödülünü alan Viola Davis hem meslektaşları hem de kendi gibi olan bütün kadınlar adına duygusal bir kabul konuşması yaptı. Sanatçı olduğu için çok memnun olduğunu çünkü bir hayat sürdürmenin ne demek olduğunu kutlayabilen tek meslek grubunun bu olduğunu dile getirdi.

Viola Davis who got an award for "Actress in a Supporting Role" gave an emotional acceptance speech on behalf of both her colleagues and women like herself. She said, "I became an artist, and thank God I did, because we are the only profession that celebrates what it means to live a life".




Ve gelelim ödül töreninin en can alıcı kısmına. "Bonnie and Clyde" filminin 50. yıl dönümünü kutlamak adına Faye Dunaway ve Warren Beatty'nin "En İyi Film" ödülünü sunması istendi. Beatty zarfı açıp uzun süre ona baktı. Seyirci heyecan yaratmak için bunu yaptığını düşünürken aslında Beatty kartı anlamaya çalışıyordu çünkü kartta Emma Stone'un adı yazıyordu. Bunu bilmeyen Dunaway, kartın direkt altındaki film adını okuyarak "La La Land" dedi ve tüm ekip sahneye çıktı. Kabul konuşması yapıldı ve tam sahne boşalacakken bir görevli gelip durumu açıkladı. Sonra "La La Land" yapımcısı Horowitz doğru kartı eline alıp gösterdi ve yılın filmi "Moonlight" olarak açıklandı. 88 yılda bir örneği görülmeyen bu hata belki de 89. ödül törenini unutulmaz yapacak tek detay olarak kalacak.

And here comes the epic part of the award ceremony. Faye Dunaway and Warren Beatty were asked to present the winner of the "Best Picture" award to celebrate the 50th anniversary of "Bonnie and Clyde". Beatty opened the enveloped and looked at it for quite a while. The audience thought it was just to create suspense but in reality Beatty was trying to figure out the card in it because it said "Emma Stone". Dunaway, who wasn't aware of this, directly read the name under the card and announced "La La Land" as the winner and the whole crew got on the stage. They all read their acceptance speech and when they were about to go to their seats, a staff member came and told the situation. Then the producer of La La Land, Horowitz, showed the correct card and "Moonlight" was announced as the "Best Picture". This mistake, which has never been made in 88 years, will remain as the only detail that will make the 89th Academy Awards Ceremony unforgettable.




2017 OSCAR ÖDÜLÜ KAZANANLAR LİSTESİ

2017 OSCAR WINNERS LIST

En İyi Film: Moonlight
Best Picture: Moonlight


En İyi Erkek Oyuncu: Casey Affleck
Actor in a Leading Role: Casey Affleck


En İyi Kadın Oyuncu: Emma Stone
Actress in a Leading Role: Emma Stone


En İyi Yönetmen: Damien Chazelle
Directing: Damien Chazelle


En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Viola Davis
Actress in a Supporting Role: Viola Davis


En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Mahershala Ali
Actor in a Supporting Role: Mahershala Ali


En İyi Animasyon: Zootopia
Animated Feature Film: Zootopia


En İyi Görüntü Yönetmeni: Linus Sandgren
Cinematography: Linus Sandgren


En İyi Kostüm Tasarımı: Fantastic Beasts and Where to Find Them
Costume Design: Fantastic Beasts and Where to Find Them


En İyi Belgesel: O.J.: Made in America
Documentary (Feature): O.J.: Made in America


En İyi Kısa Belgesel: The White Helmets
Documentary (Short Subject): The White Helmets


En İyi Kurgu: Hacksaw Ridge
Film Editing: Hacksaw Ridge


En İyi Yabancı Film: The Salesman
Foreign Language Film: The Salesman


En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı: Suicide Squad
Make Up and Hair Styling: Suicide Squad


En İyi Film Müziği: La La Land
Music (Original Score): La La Land


En İyi Özgün Şarkı: La La Land (City of Stars)
Music (Original Song): La La Land (City of Stars)


En İyi Yapım Tasarımı: La La Land
Production Design: La La Land


En İyi Kısa Animasyon: Piper
Short Film Animated: Piper


En İyi Kısa Film (Canlı Aksiyon): Sing
Short Film (Live Action): Sing


En İyi Ses Kurgusu: Arrival
Sound Editing: Arrival


En İyi Ses Miksajı: Hacksaw Ridge
Sound Mixing: Hacksaw Ridge


En İyi Görsel Efekt: The Jungle Book
Visual Effects: The Jungle Book


En İyi Uyarlama Senaryo: Moonlight
Writing (Adapted Screenplay): Moonlight


En İyi Özgün Senaryo: Manchester by the Sea
Writing (Original Screenplay): Manchester by the Sea


29 Mayıs 2014 Perşembe

Justin Timberlake'i Ağırladık

Merhaba!

İlk blog yazımı yazmanın haklı gururu içerisinde kendimi kısaca tanıtıp konuya dalmak niyetindeyim. Blogumda genel olarak deneyimlerimi (konserlere, etkinliklere vb. yerlere çok gitmekteyim ayıptır söylemesi), müzik zevkimi, film değerlendirmelerimi, ilginç bulduğum ve hoşuma giden her şeyi sizlerle paylaşmayı istiyorum. Bu yazımı da üç gün önceki muhteşem konsere adayacağım: Justin Timberlake konseri!

-Bundan sonraki yazılarımda Instagram deyimiyle "throwback" dediğimiz olayı gerçekleştirerek diğer konser deneyimlerimi detaylı paylaşacağımdan bu yazıda onlara sadece ufak göndermeler yapıp geçeceğim. Odak noktamız Justin olacak şu an.-

İTÜ stadyumunda 26 Mayıs 2014'te gerçekleşecek olan konsere 5 Aralık 2013'te biletimi almıştım.



Neden bu kadar erken aldın, ne gereği vardı dediğinizi duyar gibiyim. Şunu söylemekte fayda var. Maalesef ki Türkiye'ye dünya şarkıcıları/grupları fazla uğramıyor. Her ne kadar son yıllarda bu sıklaşsa da işi riske atmamak lazım. Anında tükenebiliyor biletler. Nedense Justin Timberlake biletleri tükenmedi ama stadyum tıklım tıklım bir haldeydi. Konumuza geri dönelim. Arkadaşım Mehmet için idol haline gelmiş, benim için de ergenlik aşkı sıfatını taşıyan bu muhteşem adamı görmek için aralık ayından itibaren gün saymaya başlamıştık. Gerçekten de sayılı gün çabuk geçermiş.

26 Mayıs sabahı daha önceki konser izlenimlerime dayanarak sabah 10'da oraya gitmeyi uygun gördük. Eğer en önde olmak istiyorsanız hiçbir organizasyonun doğru düzgün ayarlayamadığı o izdihamı yaşayarak sıra oluşturmaya çalışmalısınız. Diamond circle girişini uzun bir süre aradıktan sonra gişede her kategorinin aynı sıraya gireceğini sonra ayrılacağını öğrendik. Daha saçma bir yöntem bulamamışlardı sanırım. İkinci sıra için ayrıldığımızda metal detektörlerin oradaydık. Akşam 6 olduğunda bizi içeri almışlardı ve içeri alınır alınmaz stada deli gibi koştuk. Boyum uzun olsun diye topuklu giydiğim için o yolu nasıl koştuğumu bir ben bir Mehmet biliyor. Neyse efendim, öyle ya da böyle konser alanına vardık. Sahneye en yakın konumumuza geldik ve heyecanla başlamasını bekledik. Elimde de "Take A Selfie With Us" yazan neon sarısı bir pankart vardı. Ergenliğin dibine vurma keyfi oleeey!

Akşam 8'e doğru DJ Freestyle lakaplı Steve sahneye çıkarak bizi coşturmaya başladı. Hip-hop/rap çalarak gönlümü fetheden, Tupac ile beni hüzünlendiren, Michael Jackson'ı anarak duygusallaştıran bu adam da çok tatlıydı. "I see you girl!" diye de bana seslendi hani. (Benden başka bağırarak rap yapan yoktu zira.)


O sırada sahne kurulmaya devam ediyordu.


Zaman hızla akıp geçmişti. Saat 9 olmuştu. 9 civarı sahneye çıkacağını duyduk. Daha önceki konserlerini de izleyip fikir edinmiştim ve geri sayımla konserin başlayacağını biliyordum. Heyecanlı bekleyiş sürüyordu. İnanılmaz kalabalıklaşmıştı stadyum.


Ve perdede 20'den geri sayım başladı orkestra sahneye çıkınca. The Tennessee Kids isimli orkestrası genelde siyahi arkadaşlardan oluşuyor ve hepsi birbirinden yetenekli. Ben onları incelerken geri sayım 0 oldu ve sahneye yükselerek Justin'ciğim çıkıverdi.


O an çığlık kıyamet tabii. Gittiğim her konserin en çok açılışını sevdiğimi söyleyebilirim. O kadar insanla beraber sevdiğin sanatçıyı bekliyorsun, yoruluyorsun, acıkıyorsun ve birden karşında belirip şarkılarıyla sana her şeyi unutturuyor. Konser ruhu bambaşka bir şey. Sırf bu yüzden meslek olarak da menajerlik ya da organizatörlük düşünüyorum zaten. Neyse efendim, Justin ilk şarkısı "Pusher Love Girl" ile başladı bizi selamladıktan sonra.



Mikrofon ile yaptığı hareketlerle bütün kızlara kalp krizi geçirtti orda. İşini iyi biliyorsun bay Timberlake!


Şarkı bitince bizim enerjimiz onu da etkiledi ve Türkiye'de bu kadar çok hayranı olduğunu anlayınca bir dakika boyunca şarkı söylemeyip sahnede gülerek bize baktı.


O kadar tatlıydı ki. Tüm konser bakışarak şarkı söyledik, bir saniye bile durmadı yerinde ve seyirciyi inanılmaz eğlendirdi. Her şarkıcı bunu başaramıyor. Seyirciyi o ana dahil etmek çok önemli. Rihanna bunu yapamamıştı mesela. Evet konseri çok güzeldi, bir daha gelse yine giderim ama sahnede bizi de dahil etmesini beklerdim. (Gerçi "We Found Love" şarkısında aramıza inip bize sarıldı ama neyse.) Justin'ciğim 2 saat boyunca sevdiğimiz bütün şarkıları harika danslarıyla ve şirinliğiyle bize söyledi. En beğendiğim performansı TKO oldu. (Hayır, bana bakarak söylemesinin bunda hiç etkisi yok!) Beni üzen şey ise hareketli sahne platformunu kurmaması ve kostüm değiştirmemesi oldu. Özellikle "Suit & Tie" şarkısı için adamakıllı bir takım elbise beklerdim. Sağlık olsun, diğer yaptığı şeylerle telafi etti zaten bunu.




Michael Jackson'ı anması, Elvis Presley'den şarkı söylemesi, Soma'da ölenlere şarkısını adaması konserde beni etkileyen diğer anlardandı.



Derken konser bitiverdi ve güvenlik bizi "Eve gideceğiz biz de, lütfen!" diyerek uzaklaştırmasaydı Mehmet'le sonsuza dek orada kalabilirdik sanırım. Uzun süre konserin bittiğini kabul etmek istemedik. Fakat maalesef eve dönme vaktinin geldiğini anlayarak hüzün içinde yola koyulduk.

Her konser sonrası insanlara koşarak, "Hayatımda izlediğim en güzel konserdi!" diye bağıra bağıra yaşadıklarımı anlatıyorum heyecanla. Post-concert effect denen bir şey var bence. Etkisinden çıkamıyor insan. Ama bu sefer gerçekten izlediğim en güzel konserdi. Madonna, Jennifer Lopez, Rihanna vs. de harika performanslar gerçekleştirdi, evet, ama sanırım ergenlik aşkım olması sebebiyle Justin bende farklı etkiler uyandırdı. Resmen izlerken kendimi 16 yaşında gibi hissettim. Tekrar gel be Justin! Bring the sexy back!

Detaylar: 
  • Jessica Biel'in boynuna peştamal benzeri kalın bir fularla ve kocaman simsiyah güneş gözlükleriyle sahnenin yanında saklanmasına anlam veremedim. Justin benim eşim olsa gerine gerine beş tur atardım orda.
  • Justin'in kıyafeti Neil Barrett imzalı.
  • "The shovel" yani kürek ismini verdiği dans hareketleriyle diğer dansçılarla senkronizasyonu harikaydı. (Videosu için buraya tıklayabilirsiniz.)
  • Maroon 5 konserinde insanlar sadece She Will Be Loved şarkısına eşlik edebilmişti doğru düzgün. Bu beni korkuturken bir de baktım Justin'de hepimiz harfi harfine eşlik ediyoruz. O da şaşırdı zaten bence.
  • İTÜ biraz yetersiz kaldı benim gözümde. Daha büyük bir stadyum olmalıydı.
  • Konser organizasyonu daha güzel olabilirdi. (Örnek: Kapılar açıldığında detektörden sahneye gidiş mesafemiz çok uzaktı ve herkes deli gibi koşmak zorunda kaldı.)
  • SexyBack şarkısında Moskova'da yapıldığı gibi biri sütyen fırlattı.
  • Justin internet sitesinde sattığı ürünlerden daha güzel şeyler getirebilirdi. Askılı tişörtleri, bardakları, çantaları vs. varken sadece üç çeşit tişört, iPhone kabı, anahtarlık, poster ve şapka getirmişti.
  • "Sizi çok seviyorum İstanbul!" diye bağırması hepimizin içini eritti.