9 Eylül 2014 Salı

GNCFEST '14


     Türkiye'nin en teknolojik festivali olarak adlandırılan GNCFEST'14 rüzgar gibi geçti. Ekibin elinden geleni yaptığı ve detayların çok düşünüldüğü belliydi. Şimdi o gün nasıl geçti sizinle paylaşacağım.


     Öğlene doğru İTÜ Stadyumu'na vardım. Ancak araba park yerleri çok alakasız yerlerdeydi ve stada yönlendiren hiçbir tabela ortalıkta yoktu. Pek çok insan ve ben bilinçsizce bir oraya bir buraya yürüdük. İlk defa gelen birinin bulmasının zor olabileceği düşünülerek en azından ok işaretleri konmalıydı.

     Zar zor stadı bulduktan sonra bu sefer ana giriş kapısında kalabalığa maruz kaldık. Şimdiye kadar hiçbir konserde bu sıra olayının adamakıllı yapıldığını görmediğim için karşılaştığım manzaraya pek şaşırmadım. Justin Timberlake konserinde de yaptıkları gibi önce ana giriş kapısında sıra oluşturup sonradan kategorilere göre metal dedektörlere yönlendirmişlerdi. Bu kategoriye ayırma işlemini tam tersi ilk girişte yapmaları gerekiyor yığılmayı önlemek için. Gelen binlerce insanı önce tek bir kapıdan almaya çalışmak çok zor.

     Yaklaşık yarım saat bekledikten sonra festival alanına giriş yaptık. Dönme dolap, kaybolunca arkadaşlarla buluşabilmek için "kaybolanlar kulübesi" isimli bir alan, telefonla konuşurken gürültü engellemek adına kurulmuş ses geçirmez camekanlı yerler, TV2 ve CNBC-e gibi kanalların açtığı eğlenceli standlar, "gnctrkcll lounge" dedikleri dinlence ve telefon şarj etme çadırı gibi bir sürü yer mevcuttu. Ücretsiz dağıttıkları rozetler vb. şeyler de vardı. 





     Yemekti, etrafı turlamacaydı derken öğlen saat 3'e doğru konser alanının kapıları açıldı çünkü Mabel Matiz çıkmak üzereydi. Ortalama yarım saat arayla Mabel Matiz, Model ve Manga grupları sahne aldı. Seyircilerin ilgisi büyüktü. Aralarda ise DJ Erbil Ellez yabancı şarkılar çalarak bekleyenleri sıkmadı. 


     Benim asıl beklediğim akşam 7 gibi başlayacak olan yabancı ünlülerin sahnesiydi. Sırayla Inna, Rita Ora ve Pharrell çıkıyordu. Inna barkovizyonu da kullanarak görsel öğelerle sahnesini hareketlendirdi. Küçük bir kız çocuğu gibi sağa sola koşuşturup durdu. Ancak teknik aksaklıklar yüzünden zor anlar yaşadı. "Cola Song" isimli şarkısını müziksiz söyledi. Ses düzelince tekrar müzikle beraber söyledi. İnsanlar problemin hallolmasını beklerken sıkılmasın diye sahneden indi, seyircilerin arasına girdi ve Türkçe bildiği tek şarkı olduğunu söylediği "Çingenem"i dinleyenlerle birlikte söyledi. Elbisesinin arkası açıldı ancak buna aldırmadan devam etti. Kısaca profesyonel davranarak aksaklıklar yüzünden konserini bitirmedi. Yeni EP'si harici "Hot", "Deja Vu" gibi bilindik şarkılarını da söyledi. Kings of Leon'un "Use Somebody" şarkısını da cover yaptı. Ayrıca Türkiye'yi çok sevdiğini sık sık dile getirdi. Biz de seni seviyoruz Inna!

     

     9 gibi Rita Ora sahneye geldi. Duyduğuma göre biraz geç kalmıştı ancak tam vaktinde sahneye çıktı. Pelerin tarzı şifon ve uzun bir elbisesi vardı. Kollarında ise kınadan yapılmış dövme gibi duran şeffaf eldivenleri vardı. 


     Çıkan her şarkıcı yaklaşık 45 dakika gibi kısıtlı bir sürede konser veriyordu. Rita da bu kısıtlı zamanını oldukça verimli kullanarak şovlarıyla göz doldurdu. "R.I.P." şarkısıyla sahneye çıktı ve daha sonra "Shine Ya Light", "How We Do (Party)", "I Will Never Let You Down" ve "Black Widow" şarkılarını seslendirdi. "Drunk In Love" ve "Could You Be Loved" şarkılarını da cover yaptı. Oldukça güzel bir sesi olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. 


     Belki de gelen çoğu kişinin beklediği isim Pharrell gece 10 buçuk civarı sahneye çıktı. "Baes" olarak isimlendirdiği dans ekibiyle harika anlar yaşattı bizlere. Yırtık kotu ve "Think Other" yazan tişörtüyle sahneye geldi. "Lose Yourself To Dance" ile açılışı yaptı ve daha sonra bir dakika bile durmadı. 41 yaşında olduğuna asla inanamadım. "Get Lucky", "Happy", "Blurred Lines", "Drop It Like It's Hot" gibi şarkılarının yanı sıra prodüksiyonunda da yer aldığı "Hollaback Girl", "Sing" ve bir sürü şarkıyı seslendirdi. Sık sık da barış ve sevgi mesajları vererek hepimizin kalbini kazandı.


     Özet geçmek gerekirse tek bir konser yerine pek çok sanatçıyı getirip festival yapmanın zor olduğunu göz önüne alarak güzel bir gün olduğunu söyleyebilirim. Arkadaşlarımla eğlenip sevdiğim sanatçıları dinlemek gerçekten güzeldi. Umarım her sene böyle bir etkinlik düzenlenebilir. Emeği geçen PERA Event'e, Turkcell ekibine, Showcase PR'a, Akademi Organizasyon'a ve diğer bütün sponsorlara teşekkür ediyorum.

Notlar:
  • "Gencaver" dedikleri Turkcell ekibine dahil olan yetkililer oldukça ilgiliydi. Bir sorun olduğunda sürekli yardımcı oldular.
  • Konser alanında içecek satan yerlerde çalışanlar da oldukça samimiydi. Sanırım bu konserde çalışacak kişileri özenerek seçmişler.
  • Teknik problemleri neredeyse sahneye çıkan her sanatçı yaşadı. Bunu sahnenin sürekli değiştirilmesine bağlıyorum ancak daha dikkatli olunabilirdi.
  • Yukarda da belirttiğim gibi her yere tabela ya da yönlendirici oklar koymak şart.
  • Kulise girip Rita Ora ile tanışma fırsatı elde ettim ve gerçekten çok samimi biri olduğunu söyleyebilirim.
  • Festival alanında yemek alanı çok kalabalıktı. En azından farklı yerlerde tek stand halinde satabilirlerdi. Aşırı yığılmadan dolayı sıcakta o kadar beklemek herkesi yordu.
  • Yemek alanında sağlıklı yiyecekler de satılabilmeliydi. Konserlerde genel olarak fast food tarzı şeyler satılıyor. Burada da tavuk, patates kızartması, sosisli sandviç vb. ürünler vardı. Sağlıklı beslenmek isteyenlere göre de seçenekler sunulabilmeli.     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder