11 Haziran 2014 Çarşamba

Film Eleştirisi: Beni Asla Bırakma

Haftada bir ya da iki kere film tavsiyesinde bulunmak istiyorum ve ilk film hangisi olmalı diye çok düşündüm. Kitaplığımda Kazuo Ishiguro'nun kitabı "Nevet Let Me Go" gözüme çarptı ve aynı isimle beyaz perdeye uyarlanan filminden bahsetmeye karar verdim.


Alternatif afiş (Çok beğendim şahsen.)



Yönetmen Mark Romanek, One Hour Photo adlı uzun metrajı haricinde daha çok video klipler çekmiş bir isim. (One Hour Photo da kişisel favorilerimden biridir. Robin Williams'ın rol aldığı komedi olmayan nadir filmlerindendir. Takıntılı bir karakteri harika yansıtmıştır.) Başrollerinde Carey Mulligan, Keira Knightley ve Andrew Garfield‘in boy gösterdiği Never Let Me Go, 29 Nisan 2011'de ülkemizde gösterime girdi ve ne yazık ki beklenilen ilginin gösterilmediğini düşünüyorum.

Bilim-kurgu filmlerini oldum olası sevmişimdir. 1000'den fazla film izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki DVD arşivimin çoğunu onlar oluşturuyor. Never Let Me Go da arşivin arasında yerini almış bulunmakta.



Spoiler vermeden filmden biraz bahsetmeye çalışacağım. Yaşam amacı klonu oldukları insanların ihtiyacı olduğunda onlara organ bağışlamak olan klonlardan bahseden distopik bir film. Kathy, Tommy ve Ruth adlı üç yakın arkadaşın önce Hailsham yatılı okulunda ve daha sonra da kampta geçirdikleri günleri izliyoruz. Seyirci olarak fazlasıyla empati yaptığım ve gelecekle ilgili beni korkutan filmlerden biri oldu bu.

Genelde filmlerden önce romanlarını okuyan birisiyimdir. Kitap mı film mi sorusunda hep kitabı seçen biri oldum film aşığı olup üniversitede film çalışmaları sertifika programına dahil olmama rağmen. Never Let Me Go ile ilgili herhangi bir araştırma yapmayıp izlediğim için kitabı olduğunu bilmiyordum. Ancak filmden sonra hemen edindim. Karakterlerin derinlemesine ele alındığı 300'e yakın sayfası olan bir kitap yaklaşık 2 saatlik bir filmde ne kadar işlenebilir sorusunun cevabı pek olumlu değil tabii ki. Her film için geçerli bu. Özellikle Açlık Oyunları gibi seri kitaplarını okuyanlar da aynı cevabı verecektir. Yine de gerek renk seçimleri, gerekse oyunculuk performansları açısından izlenmeye değer olduğunu düşünüyorum. Kitabını da okursanız süper olur.



Aklımda kalan bazı replikleri yazmak istiyorum.

Kathy: I remind myself I was lucky to have had any time with him at all. What I’m not sure about, is if our lives have been so different from the lives of the people we save. We all complete. Maybe none of us really understand what we’ve lived through, or feel we’ve had enough time.

Kathy: It had never occurred to me that our lives, which had been so closely interwoven, could unravel with such speed. If I’d known, maybe I’d have kept tighter hold of them and not let unseen tides pull us apart.


Fragmana buradan ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder